sehpalardan ilkini taaa 2012 ağustosta boyamaya başlamıştım ve aralık ayında da ilk katını sizlerle paylaşmıştım...
araya babanişlerin hastalıkları, kış ve benim miskinliğim girdi...
tam 7 ay sonra her iki sehpa da tamamlandı... işteee karşınızdalar...
Evde mobilya boyamak isteyenler için aşama aşama anlatmaya çalışayım...
1- ZIMPARA: Böyle bir dönüşüm için ne yazık ki zımpara şart... öncelikle sehpamızın kavlayan yan yüzlerini bir güzel zımparaladım.. sonra lake yüzeyde boyanın tutunmasını sağlamak için az bir miktar zımpara yaptım... zımpara bitince sehpayı tüm tozlardan iyice arındırdım...
2- KARA TAHTA BOYASI (nam-ı diğer CHALK PAINT): Her derde deva kara tahta boyamızı bir kat olarak astar niyetine rulo ile uyguladım... chalk paint reçetesine buradan ulaşabilirsiniz... reçetede yeralan parlak boya yerine yarı mat bir boya tercih ettim... bitmiş yüzeyde istediğim rengi yakalamak için de boyaya biraz kahve rengi kattım... fotoğraflarda gri gibi dursa da aslında astar sütlü kave renginde ...
3- İNCE ZIMPARA: Astarımız kuruduktan sonra, daha profesyonel bir görünüm elde etmek için, sehpaları çok hafifçe tekrar zımparaladım... sonra yine sehpayı tozlardan iyice arıdırdım...
4- SON KAT BOYA: Bauhaus hobi reyonundan aldığım TEX.CO marka "Antiquing Medium" denen aslında bu iş için kullanıldığından emin olmadığım akrilik boyayı pamoklu bir bez yardımıyla uygulamaya başladım... umarım fotoğraflar faydalı olur... nasıl anlatacağımı bilemedim...
önce tamponluyoruz pıt pıt pıt...
sonra sanki boyayı siler gibi yüzeye yayıyoruz...
boyamız çok hızlı kuruyor...
bu nedenle pek fazla oyalanmadan boyayı tamamlamaya çalşıyoruz...
işte boyanın tamamlanmış hali...
bu da daha yakın bir çekim...
aynı şekilde sehpanın üst parçalarını da boyadım...
--- bu sefer bol bol resim çektim ... ziyan olmasın diye hepsini de posta ekledim... görmemişlik yapmış demeyin olur mu? :)) ----
5- VERNİK: Son kat boyamız tamamen akrilik (su bazlı) olduğu için sehpaları mutlaka verniklemelisiniz... aksi halde ıslak hatta nemli bezi ilk değdirdiğinizde boyanız bozulacak veya silinecektir... ben evde bulunan üç tip cilayı da denedikten sonra sentetik parlak cilanın daha iyi olacağına karar verdim ve iki kat sentetik vernik uyguladım... sonra sehpanın tüm parçalarını birleştirdim...
ve nihayet 7. ayın sonunda sehpaları bitirip sahibine yani büyük babanişe teslim ettim... bu sehpalardan da bir "tas kebabı" tahsil edeceğimi umuyorum... ama öyle bildiğiniz bezelyeli tas kebabından değil... Amasya'ya ait diye bildiğim ve cidden tasla yapılan yöresel bir kebap... tahsilata gidince fotoğraflamaya çalışırım sizler için....
bendenizden şimdilik bu kadar... yorumlarınız benim için gerçekten çok değerli... yorumlarınızı benden esirgemeyin... uğrayan herkese sonsuz teşekkürler... sevgiyle kalın...
10 yorum:
valla bravo.zor iş biliyorum zira ben tüm mobilyalarımı boyamıştım.çok güzel olmuş.babbanne güle güle kullansın sizin de ellerinize sağlık.sevgiler.
böyle tek tek anlattığın için sevindim. bir de o kahverengi nasıl da güzel olmuş eskitme gibi dalga dalga...ya chalk paintle ilgili her şeyi ezberledim aylardır ama hangi durumlarda kullanmak iyi oluyo ki bilemedim. neden normal astar değil ki?ben de bir sehpa boyadım yeni de.eline sağlık ve afiyet olsun şimdiden:)
harika olmuş pıt pıtlar ağaç dokusu vermiş sanki ben hala korkuyorum bu boya işinden hani eskilerde makrome köşe askısı yapılırdı hani onlardan vardı bir tane buldum çıkardım taşınınca ahşap kısımları sarı vernikli zımparalayıp boyasam diyorum cesaret edemiyorum o derece yani
sizin beğenmeniz beni çok sevindiriyor Gülsüm Hanım... teşekkürler ve sevgiler
:) haklısnız zor ama "kendim yaptım duygusu" bu zorluğu unutturuyor insana... sevgiler
:)) aslında astar lazım ama ben hem evdeki sayısız boyayı değerlendiriyorum hem de zımparaya çok üşendiği için chalk paintle tutunmasını sağıyorum... tamamen kişisel tercih ve üşengeçlik...:)) sehpanı gördüm ellerine sağlık... ama yazından anladığım kadarı ile sen sehpanın rengini değiştirirsin gibi geliyor... :)) hele de şişe sayısı artıkça bakalım neleri boyayacaksın :)) ve ne güzellikler yaratacaksın... merakla bekliyorum ...sevgiler
ah ornicim ah benim dikiş korkum gibi senin boya korkun... başladığında kendini durduramayacağın için korkuyorsun... yoksa duvar resmi macerandan nasıl zevk aldığını, eski aşkın resim olduğunu ve bu becerinle mobilyalarda harkulade şeyler yaratacağını çok iyi biliyorum... sadece hadi demek kalıyor kendine... öpüyorum seni
valla mı? üstad senin eline su dökemem ... anlatmakta biraz zorlanıyorum aslında ama beğenmen beni mutlu etti canım arkadaşım... öpüyorum seni
Çok güzel olmuş....çokta güzel anlatmışsınız :) güzel günlerde kullanın....
beğendinize çok sevindim... kendi çapımda öğrenmeye, öğrendikçe de paylaşmaya çalışıyorum :)) sevgiler... yine beklerim
Yorum Gönder