17 Nisan 2014 Perşembe

Ve son...

Kuzum "babanişini" eşim "fıstığını" ben " Naciye annemi" kaybettim...
İşte bu kadarmış... Bir varmışsın bir yokmuşsun...
Başlıkta son desem de aslında buruk bir başlangıç... Hem Babaniş için hem bizim için...

Babanemiz kanserdi... Ne yazık ki hiç belirti vermeden ansızın geldi kanser... Tedaviye başlansa da yaşı ve yayılımı nedeniyle herşey kısa sürdü... Tek teselli acı çekmemiş olması ve yaşadığı düşkünlüğü farketmemiş olması...

Sizlerden ricam babanişin ruhuna bir "Fatiha" hediye ettikten sonra mümkünse yazıyı sonuna kadar okumanız... Sizlerle paylaşmak iştediğim hasta yakını veya cenaze sahibi ile yapacağınız diyaloglarda onları üzmemek onları yıkmamak için dikkat edeceğiniz küçük detaylar... 

Akrabalar, eş dost ve konu komşu...
Hastalık esnasında eve veya hastaneye ziyarete gittiğinizde tebessümle gelin... 
Ağlayıp vahlayıp kimseyi yıkmayın... 
Hasta yakını konuşmak istiyorsa dinleyin istemiyorsa sorular sorular sorular sorup deşmeyin...
Hasta yakını Size akıl soruyorsa ve bilginiz varsa cevaplayın yoksa sessiz kalın... 
"Bizim bi Hilmi Abi vardı" diye başlayan cümleler kurmayın... 
Her hastanın hastalığın özerk olabileceğini aklınızdan çıkartmayın....
"Keşke"lerle başlayan cümleler kurmayın...
İlaç, bitki, ot önermeyin...
Hasta ziyaretinde kendi tansiyon ve şekerinizden ayağınızdaki mantardan bahsetmeyin...
Umut aşılayın... 
"Ölmeden bi göreyim" diye cümle kurmayın... Kimin nezaman öleceğini sadece Allah bilir...
"Iki iyilikten birisi" diye dua etmeyin... Allah neyin hayırlı olacağını hepimizden daha iyi bilir...

Vefat sonrasında herşeyi baştan anlattırmayın... Eğer cenaze sahibi anlatma niyetindeyse sadece dinleyin her detayı öğrenmenize gerek olmadığını unutmayın...
"Keşke"lerle başlayan cümleler kurmayın...
Yine ayağınızdaki mantarla poponuzdaki sivilceden bahsetmeyin... Hilmi abiyi konuya dahil etmeyin...
"Çocuklar da kurtuldu" cümlesini aklınızdan bile geçirmeyin... nerenize görmerseniz gömün bu tip düşüncelerinizi...
Definden bir saat sonra pidenizi lüplerken "evi napacksın, parası varmıydı" sorularını sormayın... cenaze sahibini cinayete azmettirmeyin... 
Susun duanızı edin Kuran'ı okuyun tesbih çekin olmadı hiç gelmeyin evinize dönün...
"Yardım edeceğimiz birşey varmı" diye sormayın yardım edin... Kendiniz gözlemleyin neye ihtiyaç var neye yok ...
Hâliniz yoksa yük olmayın taziyede bulunup evi terk edin...
Hâliniz varsa cenaze sahibine destek olmak için vaktiniz olduğu kadar kalabildiğiniz kadar kalın yalnız bırakmayın...
Iyi günlerden güzel hatıralardan bahsedin... Kimseyi günaha sokmayın ... Kendiniz çok günaha girmek istiyorsanız evi terk edin nerde giriyorsanız girin günaha....
Dedikodu yapmayın... Mal mülk ve paradan bahsetmeyin...
Cenaze evinde çocuk varsa ona travma yaşatmayın... Boynuna sarılıp babane nerelere gitti diye böğürmeyin... Sen bilmiyor olabilirsin ama çocuk Allahtan gelip Allah'a geri döndüğümüzü biliyor...

Sağlık personeli...
Eğer doktor, hemşire, hasta bakıcı veya sadece hastanede görevli memursanız bile yüzünüzden özellikle gözünüzden tebessümü eksik etmeyin... Hasta da hasta yakını da sonunun ne olacağını bilse de bir umut için güç toplamak için gözünüzün içine bakıyor çünkü... 

Vefat sonrasında yine tebessümü empatiyi eksik etmeyin... Hissetmeseniz de rol yapın... 

Ben kendi adıma klinikteki tüm çalışanlara çok teşekkür ediyorum... Hemen hemen herkesle gerçek bir aile gibi olduk... 

Belediye, mezarlık hizmetleri ve imamlar...
Mezarlık hizmetlerinde çalışan Sizler rutin göreviniz nedeniyle alışmış olsanız da cenaze yakınları için acı veren bir durum olduğunu unutmayın...Mezar faturasını o esnada değil sonradan tahsil edin... Para işinini bankalar gibi sonradan tahsil edin...pis parayı bu işe katmayın...
Imamlar defini gerçekleştirmek için devletten yada belediyeden maaş aldığınızı unutmayın... Cenaze yakınlarından bahşiş beklemeyin... Huşu içinde gerçekleşmesi gereken törene pis parayı katmayın...
Cenaze arabasını kullanan şöförsen bu iş için maaş aldığını hatırlayıp, arabaya asılan merhumenin isim kağıdını bahşiş alırım diye dürtmeye çalışmayın... Pis parayı bu işe katmayın...
Mahalle imamı selâda duyurmak için aldığın adresi parası kapısı olarak düşünmeyin... Kalpten gelip okumak istiyorsanız gelin cenaze evine... Okuduğunuz surenin mutlaka mealini de anlatın insanlara... Insanlara yol gösterin... Herkesin içinde gün sayısıyla para hesabı yapıp cami yardımlaşmaya yardımda bulunabilirsiniz demeyin... bir sonraki vakit namazından sonra gelip daha sakin bir anda hatırlatın vecibeleri cenaze yakınlarına... Evden çıkarken zarf aranmayın... Şu pis parayı en azından sonra katın bu işe...

Hasta yakını ve cenaze sahipleri...
Sizi hastalığın, zorlukların ve ölümün yıldırmayacağını, sizi insanların ve çenelerinin yıldıracağını aklınızdan çıkarmayın... Yaşanan herşeyin ibret ve imtihan olduğunu hatırlayın... Sakin kalın yada kalmaya çalışın... Sizi günaha sokmalarına izin vermeyin... Bunu başabilirseniz cennette yerinizi hazırladığınızı unutmayın... Başaramazsanız da ilk olmayacağınız bilin...

Mekanın cennet olsun babaniş... Ruhun şad olsun... Allah rahmet eylesin...
Şifa bekleyen herkese Allahım yardım etsin... Acısı olan herkese Allahım sabır versin...

Sevgiyle huzurla sağlıkla ve mutlulukla kalın...

Duygu






3 yorum:

turuncu oda dedi ki...

başın sağ olsun Duygum...hani ilk kucaklaşmamız var ya,işte öyle sarılıyorum sana...söyliycek bişey bırakmamışsın ve iyi de etmişsin kanımca...

Allah rahmet eylesin...nurlar içinde yatsın...içim acıdı çok,sabırlar diliyorum sana ve ailene...

öznur dedi ki...

Yazdıklarınızı dikkatle okudum, tebessüm noktasına takılıp anlamasam da en azından nötr davranabileceğimizi düşündüm. Taziye dilemek zor gelir bana, yapabileceğim en iyi şeyin susmak olduğunu düşünürüm. Başınız sağolsun, Allah ona ve hepimize rahmet eylesin.

Türkan Enğin dedi ki...

Başınız sağolsun Duygu Hanım. Sizin zaten acınız büyükken birde etrafınızdakiler üzmüş. Allah'tan sabır dilerim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...